Biyokimyasal Özelliği İnsana benzeyen Fareler Üretildi
Fareler genetik yapılarıyla insanlara çok benzediğini biliyorsunuz. Amerika’da yapılan bir araştırmada biyokimyası %4 ü insan olan bir fare yetiştirildi. New York eyaletinde yapılan bu araştırma bir ilk olması açısından önem arz etmekte.
Amerika’nın New York eyaletinde yapılan bu araştırma neticesinde farelerin biyokimyasıyla oynanarak insandan %4 özelliğini fareye aktarılmış oldu.
New York eyaletinde bulunan Buffalo üniversitesi ve Roswell Kanser Enstitüsü işbirliğinde yürütülen bu araştırmada henüz embriyo halindeki fareye insanlara ait kök hücre nakli gerçekleştirildi. Yaklaşık 2 hafta sonra doğan farelerden bir tanesinin biyokimyasal özelliklerinin %4 ü enjekte edilen insan embriyosuna sahip olduğu görüldü.

Bilim adamları: İnsan yapısı itibariyle fareye nazaran daha büyük olduğundan farelere enjekte edilen kök hücrelerin gelişmesini yavaşlatan bir protein kullandılar. Kök hücre ile fareye yerleştirilen bu embriyonun bozulmasını engelleyerek başarılı bir sonuç alındı.
Gelişimi durdurulan insan kök hücreleri fareye enjekte edildikten sonra 2 hafta kadar bir süre embriyonun gelişimi gözlemlendi. İki haftanın ardından embriyo incelendikten sonra şaşırtıcı sonuçlar görüldü.
Yeni doğan farelerden birisinin karaciğer, göz, kalp, beyin ve kemik iliklerinde insan hücreleri tespit edildi. Bu durumu fark eden bilim insanları insan hücresi tespit edilen fareler üzerinde yüzdelik oluşturacak çalışmalar yaptılar. Yapılan çalışmalar neticesinde farelerdeki hücrelerin insan hücrelerine oranı % 1 ile % 4 arasında değiştiğini gözlemlediler.
İnsana benzeyen fare mümkün mü?
Biyolojik olarak insana benzediğinden bu fareler insan özelliğini kazanmamışlardır.
Fareyi insana benzetmek etik midir?
Bu araştırmaya göre biyolojik değişimin farelerin üremesi hakkında büyük öneme sahip olan yumurta ve sperm gibi dokulara etkileşimin olmaması etik tartışmalarının da bir süre olmayacağını gösterdi.
Yapılan bu çalışma neticesinde genetiği değiştirilmiş embriyo çalışmaları hız kazanacak.
Peki bu araştırmanın fayda yönünden ne gibi avantajları var diyenleriniz olacaktır.
Genetiği insana benzeyen hayvanlar üreterek insanlarda doku uyuşmazlığını ortadan kaldırılması hedeflenmekte. Böylece organ nakilleri açısından faydalı olacağı söylenmekte.
Bilimsem üne sahip olan Science Advances dergisinde yayımlanan bu araştırmanın detaylarını buradan inceleyebilirsiniz.
2019 ‘un aralık ayında Çinli bilim adamları maymunların genetiğini değiştirerek maymun-domuz karışımı bir canlı üretmiş idi, fakat bu canlı 1 hafta hayatını sürdürüp ölmüştü. Bu açıdan bu araştırma önemliliğini artırmakta.
1984 yılında yapılan araştırma ise bu tür araştırmaların en önemlisi. 1984 yılında koyun-keçi kök hücreleri değiştirilerek bir hayvan üretilmişti ve bu hayvan diğer normal yetişkinler gibi yaşamını sürdürmüştü.
Evrimin ders kitaplarına girmesi gerek artık. İnsanlığın gelişimini frenleyen şeylere kulak asmadan cesur insanlar yola koyulmalı.
İnsanlardan %4 özellik farelere aktarılmış bu mükemmel bir şey. İlerde bebeklerin DNA’sı ile oynanılıp artık her şeyi kendileri seçecek sanırım. Tabi bu bi 30 Yıl belki 50 YIL kadar bir süre alır. Bilimden korkmalı mıyız? yoksa bağlı mı olmalıyız hiç bilemiyorum.
Bilim nereye gidiyor hiç bilmiyorum ama her geçen gün bize farklı ve vay bee dedirten bir haberle geliyorlar. Artık herkes bilime inanmalı ve bilim için çalışmaya başlamalı fakat bir süre sonra yaptıkları çalışmalar ve alınan sonuçlar bizi korkutacak mıdır ? Bu da akıllarda olan sorulardan bir tanesi